EGE Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve
Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Çağrı Büke,
Türkiye'deki domuz gribi vakalarının giderek artacağını; gelen ilk
parti aşının Sağlık Bakanlığı'nca belirtilen sağlık kuruluşlarınca en
riskli gruplara yapılacağını söyledi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı tarafından düzenlenen ‘Domuz
Gribive Nasıl Korunuruz’ adlı konferans gerçekleştirildi. Prof.Dr. Yusuf
Vardar Kültür Merkezi (MÖTBE) Konferans Salonu'ndaki konferansta
konuşan Prof.Dr. Çağrı Büke, domuz gribinin ilk önce domuzlardan, domuz
yetiştiricilerine bulaşarak ortaya çıktığını ifade ederek, bu virüsün
insandan insana 1-2 metre uzaklıktan bulaşabileceğini belirtti.
Prof.Dr. Büke, ‘A H1N1 2009’ adını verdikleri bu virüsün
yenibir tür olduğunu ve bu tip salgınların 10-40 yılda bir gelişerek
toplumları yüzde 30 ile yüzde 50 arasında etkilediğini açıklayarak,
domuz gribinin doğrudan temas ve solunum yoluyla, virüs bulaşan ellerin
yıkanmadan göze ve burna teması ile ve havada asılı kalan influenza
virüslerinin solunmasıyla bulaştığının altını çizdi.
Hastalığın belirtilerinin mevsimsel grip
vekuş gribi ile çok benzerlik gösterdiğine değinen Prof.Dr. Büke, domuz
gribinin diğer griplerden farklı olarak ishal, kusma ve karın ağrısı
gibi belirtilerle ortaya çıktığını söyledi. Yapılan araştırmalarda
virüsten en çok etkilenenlerin akciğer, kalp ve şeker hastaları, 0-6 ay
arası bebeğe sahip ebeveynler ve bebek bakıcıları, 10 yaşına kadar
çocuklar ve obezler olduğu rakamsal verilerle ortaya konulduğunu
aktardı.
Prof.Dr. Çağrı Büke, toplumsal ve bireysel önlemlerle,
hastalığın belirti gösterdiği ilk 24-36 saat içerisinde antiviral ilaç
kullanımı, el temizliği, kapalı ortamların havalandırılması ve
güneşlendirilmesiyle korunulabilineceğini anlattı.