Hüseyin Rahmi Gürpınar / Roman / Türk Edebiyatı
Kaynanam Makbule Hanım. Adını anarken işte kalemle birlikte
dudaklarım da titriyor. Bunu bir saygı titremesi sanmayınız, korkudan
zangırdıyorum. Evin içinde kaynanamın hışmından titremeyen yoktur ki…
Çoluk çocuk hepimiz önünde titreme geçiririz. Ayda üç yüz liradan çok
sağlam geliri var. Zamanın mal kıtlığını düşünürseniz kaynana
karşısında ailece titreştiğimize değil, göbek attığımıza bile
şaşmazsınız. kaynanam dille, kalemle anlatılabilir bir yaratık
değildir. Kendisini anlatmaya giriştiğimi sezinlerse sonra bana da
yazık olur, size de…
Kaynanam eski cadı hikayelerinden kaçmış bir tiptir. Resmi kayda göre
elli beşi geçkindir ama kendi hesabına göre geçen yıl kırk birini
söyleme cesaretini gösterebildi. kendini henüz dünya evine girmemiş kız
yerine koyar. Fıkır fıkır kaynar bir çağdayken onu geçkin bir zata
vermişler. Zavallı adam dünyadan çekilmiş. Bir hayli de mal bırakmış.
bu taze zengin dula çok istekli olmuş ama izin veren çıkmamış. aklını
gençlikle bozmuş. Birtakım şarlatanların ilan ettikleri gençlik
sularını, buruşuk kaybetmekteki kaliteleri övülen iksirleri denemeden
duramaz. hele seçtiği kumaşlar, renkler, biçimler, yaptığı tuvaletlerle
elaleme gülünç olmamızda cabası.